-
1 ateşli silah
Feuerwaffe f, Schusswaffe f -
2 ateşli silâh
огнестре́льное ору́жие -
3 ateşli silah
n. shooting iron* * *firearm -
4 ateşli silah
agirber -
5 ateşli silah
firearm -
6 ateşli
ateşli feurig, Feuer-; fiebrig; fig feurig, impulsiv;ateşli silah Feuerwaffe f -
7 silâh
а1) ору́жие; вооруже́ниеlarını almak — обезору́жить
silâh altına davet — призы́в [в а́рмию]; мобилиза́ция
silâh altına davet etmek — призыва́ть [в а́рмию], мобилизова́ть
silâh ambarı — оруже́йный склад; арсена́л
silâh atmak — а) стреля́ть
havaya silâh atmak — стреля́ть в во́здух; б) сложи́ть ору́жие
silâhların azaltılması, silâhları azaltma — сокраще́ние вооруже́ний
silâhları bırakmak — скла́дывать ору́жие, сдава́ться
silâh boşaltmak — разряжа́ть ору́жие
silâh patlatmak — а) вы́стрелить, дать вы́стрел; б) развяза́ть войну́
ateşli silâh — огнестре́льное ору́жие
beyaz silâh — холо́дное ору́жие
biolojik silâh — биологи́ческое ору́жие
çekirdeksel silâh — я́дерное ору́жие
2) ружьёsilâh omuza! — на плечо́! (команда)
3) перен. ору́дие, сре́дство -
8 ateşli
1. fiery. 2. vivacious, fervent. 3. feverish, having a fever. - silah firearm. -
9 bomba
1. قذيفة [قَذِيفَة]2. قنبلة [قُنْبُلَة] -
10 tabanca
-
11 tüfek
-
12 sıkılamak
vt1) festmachen2) ( sıkıştırmak) anziehen3) ( ateşli silah) laden4) ( iyice tembih etmek) ausdrücklich sagen -
13 top
1. أكرة [أُكْرَة]2. جميع [جَمِيع]Anlamı: birçok şeyin hepsi3. درج [دَرْج]Anlamı: belli miktardaki kumaş bağı4. طابة [طابَة]5. مدفع [مِدْفَع]6. مستدير [مُسْتَدِير]Anlamı: yuvarlak
См. также в других словарях:
ateşli silah — is. Patlayıcı madde aracı ile mermi atan top, tüfek vb. silah … Çağatay Osmanlı Sözlük
silah — is., Ar. silāḥ 1) Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç 2) mec. Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç 3) mec. Bir konuda etkili her şey Bir maddi menfaate dayanmayan meselelerde rica ve niyaz en kuvvetli bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateşli — sf. 1) Ateşi olan Ateşli hasta. 2) mec. Heyecanlı, coşkulu Ateşli bir tartışma. Arkadaşım ateşli bir Rumeli delikanlısı idi. F. R. Atay 3) mec. Cinsel istekleri güçlü olan Birleşik Sözler ateşli ateşli ateşli silah … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkebüz — is., esk., Fr. arquebuse XV. yüzyılda Fransa da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli silah … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir el — is. 1) Ateşli silah için bir kez atım 2) İskambil, tavla vb. oyunlarda bir tur oyun … Çağatay Osmanlı Sözlük
bomba — 1. is., den., İt. bomba Yan yelkenlerin alt yakasını gerip açmak için kullanılan yatay seren 2. is., İt. bomba 1) Canlı veya cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah Çok sayıda … Çağatay Osmanlı Sözlük
eczalı — sf. 1) Kimyasal madde ile kaplanmış, karıştırılmış, işlem görmüş 2) is. İçi kimyasal madde ile doldurulmuş mermi atan ateşli silah Güzel bir bıçak, bir de eczalı dedikleri tabanca satın almıştım. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler eczalı pamuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabanca — is. 1) Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah Biraz eğildikleri zaman cübbelerinin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür. F. R. Atay 2) Boyacılıkta kullanılan, basınçlı hava yardımıyla boya püskürtmeye yarayan araç Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
top — is. 1) Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne Havası boşalmış bir futbol topu... A. Gündüz 2) Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça Kantarın topu. Duvar saatinin topu. 3) Kumaş, kâğıt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüfek — is., ği, Far. tufeng Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli silah Birleşik Sözler tüfekhane eski tüfek kaval tüfek makineli tüfek pompalı tüfek top tüfek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarış tabancası — is., sp. Yarışı başlatmak, yanlış çıkışları yarışmacılara bildirmek ve yarışı durdurmak için kullanılan ateşli silah … Çağatay Osmanlı Sözlük